fbpx
İş FikirleriYatırım

Maaşınızdan Para Kalmıyor mu : Bu 8 Hatayı Yapmayın

Ülkemizde yapılan anketlerden ortaya çıkana göre gerçekten de har vurup harman savuran bir milletiz ve gün geçtikçe durum daha da kötüye gidiyor. Türkiye’de tasarruf oranının bu denli düşük olması ise maaşın banka hesabına yatırıldığı gibi farklı ödemelere gitmesine ve elde hiçbir şey kalmamasına neden oluyor. Sonrasında ise hemen hemen herkesten maaşımdan para kalmıyor şeklinde yakınışlarda bulunulduğunu görmekteyiz.

Bu durum oldukça kötü ve mutlaka üzerine gidilerek çözülmesi gereken bir problem. Çünkü bu konumdaki kişiler çalışma hayatlarının belirli bir dilimini tamamladıktan sonra artık para için çalışmaya başlıyor ve bu durum psikolojik başta olmak üzere birçok farklı soruna yol açıyor.

maaşımdan para kalmıyor
maasinizdan para kalmiyor mu bu 8 hatayi yapmayin

Finansal hatalar ve önerilere geçmeden önce zenginliğin aylık gelir ile doğru orantılı olmadığının bilincine varmakta fayda var. Zenginlik, kişinin kendisini mutlu edecek şeylere sahip olması ve daha fazlasına ihtiyaç duymamasıdır. Dolayısıyla konuya başlamadan önce kişilerin zenginlik kavramının ne olduğunu ve kendisini nasıl mutlu hissedeceğini düşünmesinde fayda var.

Bunu düşünen kişilerin çoğu çok fazla zengin olmak istemez ve zorunlu ödemeleri yaptıktan sonra sosyal aktivite yapacak kadar parası kalmasını kabul edebilir. Hatta bu durumu bir mutluluk olarak dahi yorumlayanlar çıkabilir, ancak bu kişilerin yaşam tarzları bununla neredeyse taban tabana zıttır ve aşağıda tam olarak bu konulara yani maaş yetmiyor diyenlere hitaben bazı hususlara değinilecektir.

1 – Gereksiz Harcamalar Yapmak

Ücretli uygulamalar, oyun paraları, kişisel bakım ürünleri, lüks oteller, teknolojik ürünler, atıl ev eşyaları, aynı işlevi göreceği halde daha lüks bir araca binilmesi nedeniyle ödenmesi gereken yüksek taşıt vergileri, eğlence harcamaları, abur cubur ve aboneliğin neredeyse her türlüsünü bir şekilde gereksiz harcama sınıfına katmak mümkün.

Tüketiciler çoğu zaman aslında ihtiyacı olmadığı halde bir gün ihtiyacı olabilir düşüncesi ya da ürünün promosyon fiyatlı olması nedeniyle harcama yapmaktadır. Bu çok bilindik bir tuzaktır ve birikim yaparak daha yüksek refah seviyesinde yaşamak isteyen bir kişinin asla gereksiz harcama yapmaması gerekir.

Yalnızca geçen 1 haftalık süreçte yapılan harcamalardan hatırlanabilenlerin bir kağıda yazılması ve objektif bir şekilde sorgulanması halinde dahi yapılmasa da bir değişikliğe neden olmayacak onlarca harcamayla karşılaşılabilir. Burada belirleyici husus ürünün fiyatı değil doğrudan üründür, zira bu küçük harcamalardan kaçınmak bütçede ciddi bir tasarrufa yardımcı olacaktır.

2 – Borçlara ve Taksitlere Tanınmış Bir Hak Gibi Davranmak

Borçlar ve bu borçların ödenebilmesi için tüketiciye sağlanan vadeler aslında bir tuzaktan başka bir şey değildir. Uzun vadeli borçlanmanın her türlüsü tüketicinin bütçesine zararlı, borç tahsil eden kuruma yararlıdır ve var olmayan bir paranın harcaması her zaman için zarar edilmesine neden olur. Dolayısıyla tüketicilerin var olan borçlarını sanki her ay yapılması gereken bir ödemeymiş gibi değerlendirmekten kaçınarak en kısa sürede kapatmaya odaklanması gerekir.

Borçlar kapandığında görülecektir ki maaşın yatırıldığı gün hesaptan yapılması gereken bir ödeme kalmadığında ciddi şekilde tasarruf edilebilecektir.

Borçlu kişilerin büyük çoğunluğu kredi kartı ekstresi yatırmaktadır ve çoğu zaman aslında gerekli olmayan bir ürün nedeniyle bu borcun altına girmiştir. Bu bir hata olarak kabul edilmeli, kredi kartlarının sayısı azaltılmalı ve kredi kartı limiti bilinçli kullanılmalıdır.

3 – Bütçe Planı Yapmamak

Ortak bir özellik de halkımızın neredeyse hiç bütçe planı yapmaması ve giderlerle gelirleri kabataslak olarak kafasında muhasebeleştirmesidir. Aslında bütçe planlaması çok önemli bir konudur ve Yahudilerin iş hayatında bu kadar başarılı olması, espriyle karışık bir şekilde her türlü olay ve durumu muhasebeleştirerek kağıda dökebilme kabiliyetleriyle bağdaştırılmaktadır.

Daha fazla tasarruf etmek isteyen kişilerin gelirlerini, giderlerini ve yapılması gereken muhtemel harcamaları muhasebeleştirmeyi, en azından kağıda dökebilmeyi öğrenmesi gerekir. Önceden yapılmış bütçe planlaması gereksiz harcamalardan kaçınılmasına yardımcı olacak, borçlanmanın önüne geçecek, finansal kararlara daha rasyonel bir zemin hazırlayacak ve muhtemel bir sorunla karşılaşmadan önlem alınabilmesini sağlayacaktır.

4 – Yatırım Yapmamak ve Birikimi Değerlendirememek

Tasarruf edilen paranın öylece banka hesabında ya da evde tutulması da kişiye zarar verir. Bu paranın mutlaka bir şekilde yatırıma dönüştürülmesi gerekir. Aksi taktirde bu birikim gereksiz harcamaları finanse etmek için kullanılacaktır.

Yatırım oldukça yoruma açık bir konudur, ancak en bilindik ve risksiz yatırım araçları vadeli mevduat hesapları, altın katılım hesapları veya yatırım fonlarıdır. En azından risksiz olması ya da ciddi bir takip gerektirmemesi gereği bu yatırım araçlarından yararlanılabilir.

Daha yüksek tasarruflar ise borsa, hisse senedi, forex vb. yatırım araçlarında kullanılabilir ve hatta bu yatırım araçlarından asıl gelirden daha fazla gelir de elde edilebilir. Unutulmaması gereken en önemli detay bu yatırım araçlarının riskli olması ve ciddi takip gerektirmesidir.

5 – Kalitesiz Ürün Satın Almak

Kalitesiz ürün satın almak çok ciddi bir sorundur ve bir ürün satın alırken yapılacak hata aslında hiç yapılmaması gereken tamir, bakım vb. gereksiz harcamaların da ortaya çıkmasına neden olabilir.

Kaliteli ürünler hakkında ortaya atılan en yanlış bilgi bu ürünlerin fiyatlarının pahalı olduğudur. Kapitalizmin en temel dayanağı değer belirlemek değil fiyat biçmektir. Dolayısıyla iyi pazarlanmış bir ürün sanki en kaliteli ürünmüşçesine rakiplerinin iki katı fiyat etiketiyle pazara koyulabilir, ancak bu o ürünün en kaliteli ürün olduğunu göstermez.

Bu noktada tüketicinin yapması gereken agresif pazarlama kampanyalarına maruz kalmadan ürünü satın almadan önce araştırma yapması ve en kaliteli olana karar vermesidir. Bu süreç boyunca objektif forum ya da soru cevap sitelerine başvurulması, daha önce o ürünü kullananlardan yardım istenmesi iyi olabilir.

6 – Sosyal Aktivite için Aşırı Para Harcamak veya Hiç Harcamamak

Ülkemizde katılım sağlanabilecek sosyal aktivitelerin çoğu (tiyatro, sinema, konser, parti, turistik gezi vb.) yüksek maliyetli. Gerçekten eğlenceli ve samimi bir sosyal aktivite için ciddi meblağlarda harcama yapmaya gerçekten hiç gerek yok.

İnternette gezi ve eğlence üzerine video çeken onlarca vlogger, yazı yazan yüzlerce blogger bulunmakta. Bu kişiler ülke yapımıza uygun şekilde hareket ettiklerinden dolayı genellikle en ucuza mal edilebilecek sosyal aktiviteleri takipçileriyle paylaşmaktadır. Örneğin bisiklet turları, az bilinen koylar, ucuz ve şık oteller bunların en dikkat çeken sunumlarıdır.

Sosyal aktivite yapmak isteyen, ancak bunun için çok ya da hiç para harcamayan kişiler bu gibi kaynaklardan yararlanarak her hafta belirli planlar yaparak hayatına renk katabilir. Düşük maliyetli sosyal aktivite aslında kişinin kendisini mutlu hissetmek için yapacağı çoğu gereksiz harcamadan da kaçınmasına yardımcı olacağından dolayı çok önemlidir.

7 – Yanlış Kredi Kartı Kullanmak

Kredi kartı kullanımı aslında kişiye alışverişi taksitlendirmekten farklı yararlar da sağlayabilir, ancak bu ülkemizde çoğu zaman böyle olmamaktadır.

Bilinmesi gereken en önemli nokta kredi kartındaki limitin aslında bir kredi olduğu ve o paraya sahip olunmadığıdır. Dolayısıyla kredi kartından yapılan her harcama aslında bir borçlanmadır ve bunun çoğu zaman bütçeye bir katkısı olmayacaktır. Buradaki anahtar kelime çoğu zamandır zira bazen kredi kartı kullanmak ürünü ya da hizmeti peşin satın almaktan daha mantıklı olabilir.

Bilindiği gibi kredi kartı sağlayıcıları sık sık çeşitli kurumlarla anlaşma yapar ve yapılan harcamaların indirimli olarak gerçekleştirilmesinin yanı sıra ekstra puan kazandırır. Dolayısıyla hem indirimden yararlanmak hem de puan kazanmak için kredi kartının kullanılması mantıklı olacaktır. Bu nedenle sık sık kampanya düzenleyen bir kredi kartı sağlayıcısının bu ürününe sahip olmak iyi olabilir.

8 – Bir Amaca Sahip Olmamak

Mutlu olmak dahi birikim yapmak için bir amaç olarak görülebilir, ancak insan psikolojisi maalesef bu şekilde işlemiyormuş. Yapılan araştırmalar somut bir sonucu olmadıkça bir eylemde bulunmanın oldukça zor olduğunu defalarca ortaya koydu. Bu kapsamda birikim yapmak isteyen bir kişinin de somut bir hedef belirlemesi gerektiği ortaya çıktı. Dolayısıyla birikim yapmak isteyen bir kişinin yaptığı birikimi ne için kullanacağını iyi düşünmesi gerekir, bu bir seyahat olabileceği gibi bir eğitim programına kayıt olarak daha yüksek maaşla çalışmaya devam etmek de olabilir. Birikim konusunda uzun süre düşünüp kaleme aldığımız Ayda 650 TL Tasarruf Ettirecek Yöntemler konulu bölümümüzü de buradan inceleyebilirsiniz.


Hikmet Ilgaz

Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunu, evli ve 1 çocuk babası, bankacılık ve finans alanında araştırmalar yapıyor, bu araştırma sonuçlarını buradaki blogunda paylaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu