E Ticaret Sitemi Google da Nasıl Üst Sıraya Çıkarabilirim
Yapılan her 3 satın alma davranışından 1’i Google’dan gelen ziyaretçiler tarafından yapılmaktadır. Bu kapsamda mağazanın fiziki varlığı kadar dijital dünyadaki varlığının da çok önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan arama motorlarında üst sıralarda yer almanın, ülkenin en işlek caddesinde bir dükkan sahibi olmakdan çok daha karlı ve verimli olduğu sonucuna varılabilir. Dolayısıyla e-ticaret sitemi Google’da nasıl üst sıraya çıkartabilirim, nasıl daha fazla ziyaretçi alırım ve türevi konulara değinmek yararlı olacaktır.
Arama Motoru Optimizasyonu (SEO)
Arama motoru optimizasyonu onunla ilgili gerekli araştırmayı yapmayan kişi ya da kurumlar için göz korkutucu olabilir. Kısatmalar, teknik ifadeler, öğrenilmesi gereken binlerce ayrıntı ve çeşitli konulardaki fikir ayrılıkları kişilerin ne yapacağına karar vermemesine neden olabilir.
İlk başlarda hızla çok fazla şey öğrenilebilse de bunların herkes tarafından biliniyor olduğu endişesiyle ayrıntılarda kaybolunması da mümkündür. Bu açıdan SEO yani arama motoru optimizasyonuyla ilgili bilinmesi gereken en temel ve ilk şeyin herkes tarafından kabul görmüş bir SEO anlayışının olmadığıdır. Yani bazı temel yeterliliklerden sonra kişi ve kurumların yapmak istedikleri özelinde bambaşka bir çizgide hareket etmesi gerekir, bu çizgi ise yaratıcılık da gerektirmektedir. Dolayısıyla ayrıntılarda kaybolmak yerine aşağıda bahsi geçen temel öğelere dikkat ettikten sonra uzman yardımına başvurulabilir. Yine de aşağıdaki başlıkların sitenize ciddi ivme kazandıracağı, bir süre sonra satışlarınızın artacağını bilmeniz önemlidir.
Burada değinilecek SEO teknikleri bağlantı kurulması, sayfa içi SEO, meta veriler, yaygın yapılan hatalar ve nasıl düzeltilecekleriyle ilgilidir.
Başlangıcı en çok satılan ya da satılma potansiyeli olan sayfanızda yapın, zamanla her sayfanızı güncelleyin ya da yeni sayfalar ekleyin fakat SEO kriterlerine uymaya da özen gösterin.
1 – Bağlantı Alın
SEO’nun ve dolayısıyla da Google’da üst sıralarda çıkmanın en önemli faktörlerinden birisi etkili bağlantılar almaktır. Farklı bir web sitesi konunuzla ilgili yazı yazarken sizin sitenize bağlantı verirse Google botları o konuyla ilgili bir otorite olduğunuzu varsayarak sitenize verdiği puanı arttıracak, daha üst sıralarda çıkmanızı sağlayacaktır.
Yapılan 1 milyon farklı testte farklı sitelerden bağlantı alan web sitelerinin Google’da daha üst sıralarda çıktığı gözlemlenmiştir. Fakat bağlantı alırken dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntı gerçekten kaliteli sitelerden az fakat değerli bağlantılar almaktır.
Ayrıca bağlantıların tek bir seferde değil, düzenli aralıklarla alınması da gerekmektedir. Çok fazla kalitesiz siteden bağlantı almak web sitenizin cezalandırılmasına neden olur, ancak az sayıda kaliteli siteden az bağlantı almak sitenizin arama sonuçlarında çok daha üst sıralarda çıkmasıyla sonuçlanacaktır. Bu açıdan her ay 1 kaliteli bağlantı almanız yeterli olur, ancak zamanla sosyal medyada paylaşım yaptıkça ve diğer web sitesi sahipleri sitenizi gördükçe doğal yollardan sizin bir şey yapmanıza gerek kalmadan da bağlantı almaya başlayacaksınız.
Nasıl Bağlantı Alınır?
Bağlantı almaya karar verdikten sonra başta sektörünüzle ilgili olan web siteleri olmak üzere gördüğünüz en kaliteli sitelerin yetkilileriyle iletişime geçmeli ve web sitenize bağlantı vermesi karşılığı ücret ödemeyi teklif etmelisiniz. Bağlantı alacağınız web sitesinin düzenli okuyuculara sahip aktif bir site olmasına dikkat edin ve doğrudan web sitenizin tanıtımını yaptırmayın.
Örneğin giyim konusunda bir e-ticaret siteniz varsa bu durumda bağlantı alacağınız web sitesine bu yılki moda akımıyla ilgili bir yazı hazırlamasını ve hazırlanan yazıda satışa koyduğunuz çeşitli ürünlere bağlantı vermesini isteyebilirsiniz. Bu sayede hem çok daha doğal bir tanıtım yapacak hem de modayı takip edenler için yararlı bir içerik ürettirip, otorite sahibi olacaksınız. Aksi halde hiçkimse web sitenizin tanıtıldığı bir yazıyı okumayacak ya da Google’dan arama yaparak erişmeyecektir.
2 – Tekrar Eden Sayfalardan Kaçınmak
Google’ın son yaptığı güncellemelerden birisi benzer içerikli sayfalarla ilgiliydi ve bu güncelleme sonrasında benzer içerikli sayfaya sahip web sitelerinin giderek daha aşağılara atılması sağlandı. Dolayısıyla web sitenizin içerisinde az sayıda içeriğe yer vermeli, ancak bu içeriklerin mümkün olduğunca fazla kaliteli olmasını sağlamalısınız.
Örneğin giyim üzerine bir e-ticaret siteniz varsa mavi hırka kategorisi açmak yerine hırka kategorisi açıp mavi hırkaların filtrelenmesini sağlayın. Olabildiğince az sayfada mümkün olduğunca fazla iş yapmayı amaçlayın.
3 – İçerikleriniz Özgün Olsun
Yazdığınız yazı için seçtiğiniz kelimeler çok önemlidir. Hazırladığınız her yazının bir hedefi olsun ve bu hedefe ulaşmak için kullanmanız gereken kelimeleri araştırın. Bunu araştırabilmek için anahtar kelimeyi Google’a yazın ve reklamlardan sonra karşınıza ilk çıkan sayfaya giriş yapıp tüm sayfayı inceleyin. Bu sayfa içerisinde en çok kullanılan kelime öbeklerini bir kenara not edin ve hangi oranda kullanıldığını analiz edin, bunun için wordcounter.net tarzı web sitelerinden yararlanabilirsiniz.
Yaptığınız analiz sonrasında hangi kelimelerin ne kadar kullanıldığını tespit edip hazırlayacağınız içerikte benzer oranlarda aynı kelime öbeklerini kullanın fakat yazdığınız yazı analiz ettiğiniz yazıyla aynı olmasın. İlgili yazıda verilen bilgilere benzer bilgileri kendi cümlelerinizle verdikten sonra analiz ettiğiniz yazının eksiklerini keşfedin ve bunları da kendi yazınıza ekleyin.
Bu sayede hem özgün içerik üretmiş olacak hem de diğer yazının eksiklerini kapatıp daha iyi bir yazı ortaya koyduğunuz için daha üst sırada çıkmak için bir adım daha öteye gitmiş olacaksınız.
Ayrıca yazınızın içerisinde ara başlıklara da yer verin. Örneğin bu yazının içerisinde yer alan “3 – İçerikleriniz Özgün Olsun” dizilimi bir alt başlık.
4 – Uzun Yazılar Daha Üstte Çıkabilir
Yapılan araştırmalar genel itibariyle 2 bin kelime ve üzerindeki içeriklerin Google’da daha üst sıralarda çıktığını ortaya koymuştur, ancak bu kesinlikle yanlış anlaşılmamalıdır. Örnek vermek gerekirse “ikindi ezanı kaçta okunuyor” aramasını yapan bir kişinin karşılaşmak istediği tek şey tam olarak ikindi ezanının saatini gösteren bir web sayfası, dolayısıyla bu aramayı hedefleyen bir kişinin 2 bin kelimelik yazı hazırlaması anlamsız olacaktır. Fakat sizin hedefiniz “2018 moda trendi” ise bu durumda 2 bin kelime ve üzeri yazı hazırlamanız iyi olabilir, çünkü hedef kitlenizdeki ziyaretçi bir şeyler öğrenmek istiyor ve konuyu araştırıyor. Dolayısıyla kendisine kısa, yetersiz bir içerik sunmanız farklı web sitelerine girmesine neden olacak, bu da sıralama kaybetmeniz anlamına gelecek.
5 – Blog Sayfası Oluşturun
E-ticaret sitelerinin mutlaka yapması gereken şeylerden birisi de aktif bir blog sayfasına sahip olmaktır. Bu blog sayfası içerisinde hedef kitlenizin yaptığı aramalara uygun içerikler üretmeli, sayfanıza giriş yaptıklarında da satış yaptığınız ürünler hakkında bilgi almasını mümkün kılmalısınız. Basit, hızlı ve güzel görünümlü bir blog sayfasının içerisinde çeşitli ürünlerinizi tanıtma fırsatı yakalamak için mutlaka aktif olmalı, kaliteli yazılar oluşturmalısınız.
Örnek vermek gerekirse klavye satan bir e-ticaret sitesinin blog sayfasında “Nasıl daha hızlı yazılır?” isimli bir yazı yayınlaması ve yayınladığı bu yazıda çeşitli hızlı yazı yazma tekniklerine değindikten sonra yazmaya en uygun klavyeleri tanıtması mantıklı olacaktır.
6 – Resimler Kullanın ve Optimize Edin
Eklediğiniz her içerikte mutlaka resim kullanın. Resimler hem okuyucularınızın daha keyifli bir okuma yapmasına hem de Google Görsel Aramalar’dan gelebilecek potansiyel ziyaretçileri kaçırmamanıza yardım edecektir.
Ekleyeceğiniz resimlerin isimlerinin Türkçe karakter içermemesi, anahtar kelimeler içermesi gerekmektedir. Resim ekledikten sonra da resme ait bir alt etiket eklemeniz gerekir. Bunu otomatik olarak yapan çeşitli eklentiler vardır ancak en basit haliyle <img src=”resim-baglantisi” alt=”resim alt etiketi” /> resim alt etiketi yazan yere resmin neyle ilgili olduğunu iki-üç kelimeyle anlatabilirsiniz. Bu Google’a ve resmi göremeyen ziyaretçilere orada ne olduğunu anlatmak için çok önemlidir ve Google Görsel Aramalar’da daha üst sıralarda çıkmanızı sağlar.
7 – Siteniz Mobil Uyumlu Olsun
Yapılan her 100 aramadan 68’i mobil cihazlar üzerinden yapılıyor, dolayısıyla asıl potansiyelin de mobilde olduğu aşikar. Bu kapsamda web sitenizin mobil uyumlu olmaması ciddi bir pasta payından vazgeçtiğiniz anlamına gelir, yapılmamalıdır. Web sitenizin ve tasarımınızın mobil cihazlarda tam fonksiyonel çalıştığından, düzgün göründüğünden emin olun. Eğer mevcut tasarımınız buna imkan vermiyorsa responsive farklı bir tasarımla değiştirin.
8 – İzinsiz Pop-Up’lar Kullanmayın
Google 2017 yılında yaptığı her güncellemede kullanıcının izni olmadan web sitesi sahibi tarafından yapılan davranışları giderek daha da ciddi şekilde cezalandırır oldu. Bunlardan birisi de çeşitli indirimleri duyuran ya da e-posta abonesi olunmasını teklif eden pop-uplar. Bu pop-upları kullanmak geri dönüş sağlamak için etkin bir yöntem gibi dursa da aslında Google’da daha aşağıda çıkmanıza veya kullanıcının web sitenizden çıkmasına neden olabilir.
9 – Sitenizi Hızlandırın
Sitenizin yavaş açılması ziyaretçilerin sitenizi terk etmesine neden olacaktır. Açılışta direkt çıkmasa dahi ikinci bir sayfaya geçerken tekrar saniyelerce bekleyeceğini düşünen ziyaretçi farklı bir web sitesine girme kararı alacaktır.
Yapılan bir araştırmada web sitesinin 1 saniye geç açılmasının satışların % 7 düşmesine neden olduğu saptanmıştır. Hatta web sitesi açılışında 3 saniyeden daha fazla bekleyen kullanıcıların % 40’ının siteyi terk ettiği de ortaya çıkmıştır, bu açıdan web sitenizin 3 saniyeden kısa süre içerisinde açılmasına ve sayfalar arası geçişin hızlı olmasına dikkat etmeniz çok önemlidir.
10 – SSL Sertifikası Edinin
E-ticaret siteniz için yapmanız gereken şeylerden birisi de SSL sertifikası edinmektir. Google ve en çok kullanılan tarayıcı Google Chrome yaptığı bir güncelleme sonrasında SSL sertifikası olmayan e-ticaret sitelerinin daha aşağı sıralarda çıkacağını duyurmuştur. Ayrıca SSL sertifikası olmayan sitelere Güvenli Değil ibaresi koyulacağı, bunun da kullanıcı tarafından görüleceği de belirtilmiştir. Dolayısıyla bir SSL sertifikası almalı, web sitesi alan adınızın https ile başladığından emin olmalısınız. SSL sertifikası, alışveriş sırasında kimlik bilgilerini formla paylaşan kullanıcının kimlik hırsızlığına uğraması halinde aktif olan bir sigorta gibi düşünülmelidir. SSL sertifikası bu kimlik bilgilerinin kötü ellere geçmesine mani olur ve güvenli bir ortam oluşturmak için çok önemlidir.
Çoğu kullanıcı yeşil bağlantıya sahip sitelerin daha güvenli olduğunu bilir ve alışveriş yaparken buralarda bilgilerini paylaşmaktan çekinmez. Ancak web sitesi adresinin hemen yanında büyük harflerle güvenli değil yazısının görülmesi yani SSL sertifikasının olmaması satışların ciddi şekilde düşmesine neden olacaktır.
E Ticarete Başlayacaklara 10 Tavsiye konulu yazımızı da okuyarak alternatif bilgiler edinebilir, bununla birlikte kendinizi bu alanda daha da geliştirebilirsiniz.