Dövizdeki Artış Enflasyonu Etkiler mi
Döviz fiyatlarının değerindeki hızlı değişmeler diğer bir deyişle Türk Lirası’nın son dönemlerde yaşadığı hızlı değer kaybı sonrasında enflasyon rakamları merakla bekleniyor. Bu kapsamda dövizdeki artış enflasyonu etkiler mi, iktisat perspektifinden çeşitli denklemlerle ve literatüre geçen kavramlarla durumu izah etmek yararlı olabilir.
Döviz ve Enflasyon İlişkisi
Döviz ve enflasyon arasındaki ilişkiye faizde dahildir ve ikili arasındaki ilişkiyi incelemek isteyen bir kişi öncelikle kurların faizle ilişkisini daha sonra faizin enflasyonla ilişkisini incelemelidir. Yani dövizle enflasyon arasında faiz yer almaktadır ve faiz oranı enflasyona çok ciddi şekilde etki eder. Bu kapsamda döviz ve enflasyon arasındaki ilişkiyi açıklamak için öncelikle kurların faizle ilişkisine, daha sonra faizin enflasyonla ilişkisine değinilecektir.
Kurların Faizle İlişkisi
Ekonomik denge denildiğinde akla gelmesi gereken denge (S-I) + (T-G) = (X-M) olmalıdır. Buradaki S tasarrufları, I özel kesim tarafından yapılan yatırım harcamalarını, T vergi vb. kamu gelirlerini, G kamu tarafından yapılan harcamaları, X ihracatı, M ise ithalatı ifade etmektedir. Bu denklem sağlandığında denge de oluşmuş anlamı çıkarılabilir.
Ülkemiz iç tasarruf açığı veren bir ülkedir ve bu açığı dışarıdan ithal ettiği tasarruflar aracılığıyla karşılamaktadır. Söz konusu iç tasarruf açığı GSYH’nin % 5,5’ine tekabül etmektedir.
Ülkemizin ithal ettiği dış tasarruflar maalesef ağırlıklı olarak yatırımlardan oluşmamakta, borçlardan oluşmaktadır. Bu kapsamda tasarruflarını borç verecek kişiler ülkemize yatırım yapmadan önce politik riske ve faiz oranlarına bakmaktadır. Dolayısıyla ülkemize girecek kurlar ve faiz arasında doğrudan bir ilişki olduğu açıkça görülebilir.
Faiz ve Enflasyon Arasındaki İlişki
Kur ve faiz arasındaki ilişkiyi kavradıktan sonra faiz ve enflasyon arasında nasıl bir ilişki olduğunu da açıklamak gerekir. Yukarıda tasarrufunu borç verecek kişilerin risk ve faize baktığına değinilmişti, faiz konusunda kısa süre içerisinde veriye erişebilen kişiler risk konusunda bilgiye o kadar kolay erişememektedir. Dolayısıyla risklerde herhangi bir azalma olmadığı halde faizin düşmesi demek problem olduğu algısını uyandırır. Bu algı kısa süre içerisinde riskte balon bir yükseliş meydana getirir ve borç veren yabancı sermayedarlar fonlarını riskin daha düşük olduğu farklı ülkelere aktarmaya başlar. Bu noktadan sonra Irving Fisher’in MV=PQ şeklindeki miktar teoremi devreye girer ve artan talep sonrasında artmayan üretimin ardından enflasyon yükselir.
TL-Dolar Kurundaki Hareketlilik ve Faiz
Yukarıda döviz, faiz ve enflasyon arasında sıkı bir ilişki olduğuna değinildi. Hali hazırda dolar kurunda ciddi bir hareketlilik söz konusu olduğu için bu konuya da kısaca değinmek yararlı olabilir.
Dolar kurunda yukarı ya da aşağı yönlü hareketler istenen bir durum değildir ve her iki açıdan da ülkeye zarar verebilir. Bu kapsamda dövizde istikrarın sağlanması şarttır.
Dolar kurunun yukarı ya da aşağı yönde hareket etmesine etki eden çeşitli faktörler olsa da en ciddi etkiyi çoğu zaman faiz oranları yapar. Faiz oranları üzerinde yapılacak değişiklikler ve iyileştirmeler dolar kuruyla beraber enflasyon oranının da kontrol altına alınmasını mümkün kılabilir. Dolayısıyla dolar kurundan ve TL’nin hızlı değer kaybından bahsederken faiz konusu es geçilmemelidir ve faizle ilgili haberler de çok yakından takip edilmelidir. Özellikle ticari hayatın içerisinde yer alan tüzel kişilerin geleceğe ilişkin yapacağı tahminlerde faiz oranlarıyla çalışması yararlı olabilir.
Dolar Artışına Karşı İşletmenizi Korumak İçin 7 Önlem konulu yazımızı da ortalama 3 dk da okuyabilir ve alternatif bilgilere ulaşabilirsiniz.