Kredi veya kredi kartı borç taksitlerinin ödenmemesi halinde bankaların çeşitli yaptırımlarda bulunma ve hukuki yollara başvurma imkanı bulunmaktadır. Fakat beklenmedik durumların herkesin hayatında yaşanabilme ihtimaline karşı tüketicilerin borçları ile ilgili çeşitli hakları da bulunmaktadır. Bu kapsamda kredi ya da kredi kartı borcunun ödenmemesi halinde gelişecek süreçle ilgili bilgi edinmek yararlı olacaktır.
Kredi veya kredi kartlarıyla ilgili finansal sorumlulukların ve bu sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde katlanılması gereken yaptırımların ifade edildiği yönetmelik Tüketici Kredisi Sözleşmesi Yönetmeliği’dir. Bu nedenle tüketicilerin hangi aşamalarda nelerle karşılaşacağı ve bunun kanuna uygun olup olmadığını denetlemesi amacıyla söz konusu yönetmeliği okuması yararlı olabilir.
Yönetmelik uyarınca ibraz edilmesinden sonra 90 gün geçen borçların avukata devredilmesi mümkündür. Bu 2 taksit ödemesi geçmesi anlamına gelmektedir ve 3’üncü taksit vadesinin de gelmesine istinaden bankanın borcu avukata devrederek tamamını tahsis etmek üzere dava açması mümkün hale gelmektedir.
Kredi ya da kredi kartı borcunu ödemeyen tüketicilerin maaş hesaplarına ya da banka hesaplarına haciz uygulanabilir. Söz konusu işlem tüketici hakları gereği % 25’le sınırlı kalmak zorundadır. Bu kapsamda maaşının % 25’ine haciz gelebileceğini bilen tüketicinin gerekli olması halinde maaş hesabının hangisi olduğunu da bildirme zorunluluğu vardır.
Kredi ya da kredi kartı borcunun ödenmemesi halinde bankanın başvurusu üzerine haciz işlemi başlatılabilir. Söz konusu işlem neticesinde tüketici adına kayıtlı her türlü eşya, mal ve taşınmaz üzerine haciz uygulanabilir.
Tek istisna gündelik hayatın devam ettirilebilmesi amacıyla sahip olunan koltuk, yasak, buzdolabı, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi vb. eşyalardır. Bunun haricinde gündelik hayatın devamına etki etmeyecek her türlü kıymetli evrak, antika vb. haczedilebilir.
Ailesi ile birlikte yaşayan borçluların kendi adlarına kayıtlı eşyalar ya da mal varlıklarıyla ilgili haciz uygulanabilir. Fakat ailenin sahip olduğu eşya ya da mal varlığı üzerine haciz uygulanması söz konusu değildir.
Kredi ya da kredi kartı borcu konusunda daha önceden kefil olunduysa kefil olan kişinin de hacze uğraması mümkün olur.
Yukarıdan da anlaşılabileceği gibi yönetmelik uyarınca 3’üncü taksit ödemesinin de yapılamamasına istinaden bankanın yasal yollara başvurma hakkı bulunur. Fakat avukatlık masraflarını düşürmek ve anlaşma yolunun daha makul sonuçlanacak olması nedeniyle genellikle haciz uygulanması hemen gerçekleşmez.
Yine de 3’üncü taksitten itibaren yasal haklara dayanarak haciz uygulanabileceğini fakat bunun hemen mi yoksa aradan bir süre geçtikten sonra mı uygulanacağının tamamen banka inisiyatifinde olduğunu unutmamak gerekir.
Borçlular söz konusu 3 aylık süreç içerisinde anlaşma yoluyla borcunun yapılandırılmasını talep edebilir. Bu sayede daha uzun vadeyle daha düşük taksit tutarlarıyla ödeme yapılması mümkün olur.
Yine bu konuyla alakalı bir husus olan Varlık Yönetimine Devredilen Borçların Zamanaşımı bölümümüze buradan ulaşabilirsiniz.
Sanal para alım ve satımının yaygınlaşması ile birlikte farklı alt coinler ortaya çıkmaya başladı. The…
Vakıfbank, faizsiz kredi imkânı ile pandemi yüzünden geçim sıkıntısı yaşayan birçok kişiye destek sunuyor. Online…
Bireylerin ya da tüzel kişilerin belli miktarlar kapsamında, kamu hizmetleri için kanuni bir şekilde ödedikleri…
Taşıt kredisinin temel özelliği, kefil şartının bulunmamasıdır. Dolayısıyla birçok yeni taşıt sahibi krediye seçeneğine yönelmektedir.…
Loopring coin yorum, son zamanlarda en çok merak edilen popüler konular arasında yerini aldı. Öyle…
Dijital paranın global borsanın nabzı haline gelmesiyle birlikte, her gün yeni bir coin yüzüne çıkıyor.…