Bankalara olan borcun ödenmemesi sonrasında karşılık gösterme, batık verme gibi muhasebe sorunlarından kurtulmak isteyen bankalar borcu bedelinin çok daha altında bir miktarla varlık yönetim şirketlerine devreder ve bu şirketler de alacağı normal miktarından daha düşük, satın aldıkları miktarın daha üstünde bir ücretle tahsil etmeye çalışır. Bu kapsamda tahsilat sürecinde çeşitli sorunlar boy gösterebilmektedir ve hatta bazen tacize varan aramalarla kişiler rahatsız edilebilmekte, zor durumda bırakılabilmektedir. Bu nedenle varlık yönetim şirketi şikayet etmek için hukuki yollar ve ilgili şirketlerin iş süreçleriyle ilgili bilgi edinmek yararlı olabilir.
Varlık yönetim şirketlerinin diğer dünya ülkelerindeki faaliyetleri incelendiğinde ülkemizden oldukça farklı bir konumda olduklarını en baştan belirtmek gerekir. Yurt dışındaki varlık yönetim şirketleri tüketicinin yanında yer alarak hem kendisi hem de tüketicinin kazanacağının bilincindeyken ve buna göre hareket ederken ülkemizdeki varlık yönetim şirketleri tüketicilerin borçlarını en yakın hukuk bürosuna atayarak alacakların tahsilini talep etmektedir.
Bu durum gerçekten anlaması zor bir durumdur zira varlık yönetim şirketi borçlu tüketicinin olmasıyla var olabilecek bir kurumdur yani tüketici borcuna doğrudan bağımlıdır.
Varlık yönetim şirketleri 100 TL’lik borcu bankadan 15-20 TL gibi bir fiyatla satın aldıktan sonra 20 TL’nin üzerinde kalan her miktar için kar elde edecektir ve bu nedenle tüketiciyle anlaşması halinde hem tüketici için çok daha ödenebilir bir ödeme planı oluşturulabilecek hem de varlık yönetim şirketi tahsilatlardaki başarı sayesinde daha fazla kazanabilecektir. Fakat ülkemizde durum maalesef böyle değildir, varlık yönetim şirketleri tüketicilerden olabildiğince fazla miktarda borç tahsil etmeye çabalamakta ve çeşitli mecralarda belirtildiğine göre hakaretlere dahi başvurabilmektedir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında tüketicilerin hukuki yollarla varlık yönetimi şirketini dava edebileceğini bilmesi gerekir.
Varlık yönetim şirketi “rahatsız etmek” suçuyla dahi dava edilebilir. Tüketiciler çok fazla arama yapıldığı nedeniyle savcılık ya da en yakın polis merkezine giderek suç duyurusunda bulunabilir. Bu duyuru sonrasında varlık yönetim şirketinin aramalarıyla ilgili bir inceleme yapılacaktır. Burada unutulmaması gereken en önemli ayrıntı rahatsız etme suçu nedeniyle hüküm giyen bir firmanın tüketiciyle tekrar iletişime geçmeden haciz sürecini başlatabileceğidir, dolayısıyla bu ithamla suç duyurusunda bulunmadan önce haciz konusunda mantıklı düşünmek gerekir.
Varlık yönetim şirketinin hakaretlerde bulunması da kabul edilebilir bir durum değildir. Aile bireylerinin aranması, taciz edilmesi ve hakaretler karşısında tüketicilerin yine savcılık ya da en yakın polis merkezine giderek suç duyurusunda bulunması gerekir.
Varlık yönetim şirketlerinin tümü 2006 yılında yayımlanan bir düzenleme sonrasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kontrolüne girmiştir. Tüketiciler finansal açıdan uğradığı haksızlığı şikayete etmek için BDDK ile iletişime geçebilir ve inceleme talep edebilir.
Tüketiciler hakaret, rahatsız etme vb. nedenlerle de BDDK’ya şikayette bulunabilir fakat bu tarz şikayetlerin savcılık ya da polis merkezine de iletilmesi gerekecektir.
Suçu ya da şikayeti detaylıca anlatan ve inceleme talep eden bir dilekçe aracılığıyla BDDK, savcılık veya polis merkezine şikayette bulunulabilir. Eğer sorun karışıksa ve içinden çıkılması zor bir hal aldıysa konusunun uzmanı bir avukatla çalışılması işleri çok kolaylaştıracaktır, ancak savcılığa yapılacak suç duyurusunda, polise yapılacak bildirimde ya da BDDK’ya iletilecek şikayette avukat desteği alınması zorunlu değildir, her birey kişisel olarak da hakkını arayabilir.
Geçtiğimiz dönemde varlık yönetim şirketiyle borcun çok daha altında bir bedelle anlaşması sonrasında borç ödemesi yaptığını fakat ilgili borç ödemesini yaptıktan sonra ortada bir anlaşma olmadığını fark eden tüketicinin yaşadığı mağduriyet gündem olmuştu. Bu durum başlatılan icra süreci nedeniyle yaşandı ve tüketiciden borcu tahsil eden varlık yönetim şirketi ilgili anlaşmayı geçerli kılacak adımı atmamıştı.
Tüketiciler borç bedelinin çok altında bir miktarla anlaşma yaparsa, örneğin 30 bin TL’lik borç için 5 bin TL ödeme yapmaları halinde borcunun kapanacağıyla ilgili bir vaad duyarsa yapılması gereken şey borcun icra dosyasında ilgili bedele düşürülmesini talep etmesidir. Varlık yönetim şirketi icra dosyasındaki bedel kadar tahsilat yapabilir, dolayısıyla borç ödemesi yapılsa dahi ilgili bedelin ekstradan ödemesi yapılması gerekebilir. Bu nedenle anlaşmaya vardıktan sonra anlaşılan bedelin icra dosyasında bildirilmesi ya da icra dosyasındaki borcun bu bedele düşürülmesi istenmelidir.
Varlık yönetim şirketine olan borcunu ya da borcun devredilip devredilmediğini öğrenmek isteyen tüketiciler Varlık Yönetim Şirketleri Derneği ile iletişime geçerek bilgi talep edebilir. Fakat borcun varlık yönetim şirketine devredilmesiyle ilgili sorgulama yapmaya gerek kalmadan çoğu zaman tüketiciyle irtibat kurulmakta ve durumla ilgili bilgi verilmektedir.
Varlık Yönetimi Şirketi Nasıl Tahsilat Yapar Haciz Gönderir mi konulu yazımızı da okuyabilir ve bu hususta alternatif bilgilere ulaşabilirsiniz.
Sanal para alım ve satımının yaygınlaşması ile birlikte farklı alt coinler ortaya çıkmaya başladı. The…
Vakıfbank, faizsiz kredi imkânı ile pandemi yüzünden geçim sıkıntısı yaşayan birçok kişiye destek sunuyor. Online…
Bireylerin ya da tüzel kişilerin belli miktarlar kapsamında, kamu hizmetleri için kanuni bir şekilde ödedikleri…
Taşıt kredisinin temel özelliği, kefil şartının bulunmamasıdır. Dolayısıyla birçok yeni taşıt sahibi krediye seçeneğine yönelmektedir.…
Loopring coin yorum, son zamanlarda en çok merak edilen popüler konular arasında yerini aldı. Öyle…
Dijital paranın global borsanın nabzı haline gelmesiyle birlikte, her gün yeni bir coin yüzüne çıkıyor.…